Karanlıkların en derinliklerinden gelen bir ses bu ayrılık,
Üzerime düşen kasvet bu mutsuzluk,
Ölüme hasret ceset gibi bu umutsuzluk.
Ölmek gibi birşey bu uyumak,
Ölüme gitmek gibi birşey bu beklemek,
Gözlerini açabildiğin halde görememek mutluluk,
Düşlerine giren melek gibi aşk.
Koşabilmek yada düşüp yığılmak yere sevda,
Koşabiliyorsan hala dizlerinde sevda kanı,
Birden yığılıyorsan yere ayaklarında yalnızlık prangaları,
Hala koşmaya çalışıyorsan yum gözlerini nerede olduğuna bak...
En son sanctum tarafından Salı Ara. 16, 2008 9:46 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi